Kârlılık sadece bir sonuçsa

Üreme teknolojilerinin ve hayvan refahının ineklerin daha fazla süt vermesini, daha iyi yaşamasını ve daha kısa buzağılama döngülerine sahip olmasını nasıl sağladığını öğrenin. ABD'deki süt ürünleri profesyonel hizmetler birimimizde görevli veteriner hekim Dr. Jennifer Roberts, “İnsan, inek ve bilimi bir üçlü olarak düşünmek gerek,” diyor. Daha fazlası için aşağıdaki röportajımızı okuyabilirsiniz.

Jen_Banner.jpg

Çiftlikler büyüdükçe iyi yönetim konusundaki kaygılar, kârlılık ve hayvan refahına daha fazla odaklanmak, her çiftçinin gündeminin ilk sıralarında yer alıyor. Yeni teknolojileri ve üstün sürü yönetimini benimsemek büyük önem taşıyor zira bu sayede sağlıklı bir üreme döngüsü gibi kritik yönler güçlendirilebiliyor. İnekler doğru zamanda gebe kalırlarsa daha fazla süt verir, daha kısa buzağılama döngüleri olur ve daha fazla sayıda doğum yapabilirler.

Jennifer, hayvan refahına saygılı ve başarılı bir üreme programı uygularken çiftçinin kârlılığını da sağlamak mümkün mü?
Kesinlikle. Çiftçiler için üretim ve refah el ele gider! Başarıyı genellikle ineklere, insanlara ve bilime odaklanmaya indirgeyebilirsiniz. Öncelikle, hayvanlara bakıp yaşamları boyunca sağlıklı olduklarından ve iyi bakıldıklarından emin olmalısınız. Başarılı bir gebelik ve devamında süt üretimi elde etmek için özellikle gebe olmadıkları ve henüz doğum yaptıkları dönemlerde ineğin genel sağlığına özen gösterilmelidir. Veteriner hekimler ve beslenme uzmanları çiftçilerle birlikte çalışıp stres yönetimi, ineğin konforu ve beslenmesi, yeni ineklerin bakımı gibi konuları gözlemler.

Büyükbaş hayvan ahırlarımıza bakarken hangi konuları aklımızda bulundurmalıyız?
Öncelikle stres, hayvanlarda aşırı kalabalık ortamlar, yetersiz beslenme ve hatalı muamele gibi farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Yeni ineklerde görülen ketozis, metritis, mastitis ve abomasum abomazum deplasmanı gibi sorunların kaynağı çoğu zaman strestir ve bunlar üreme performansını baskılayabilir. Stressiz bir ortam sağlamanın bir başka önemli yönü de konfora öncelik vermektir. Sürünüze yeterli yem alanı, uygun sayıda hayvanı bir arada tutma, yatmaları için yeterince yer, ahır içinde az hareketlilik ve temiz bir ortam sağlamaya çalışın.

Yemler nasıl bir rol oynuyor?
Beslenme, laktasyon ve gebeliğin her aşamasında çok önemlidir. Gebe olmayan ineklerin yeterli miktarda enerji, protein, vitamin ve mineral içeren dengeli bir beslenme düzenine ihtiyacı vardır. Yeni doğum yapan inekler, buzağılamadan sonra yüksek kaliteli yemler içeren dengeli bir beslenme sunulmalı ve kuru madde alımını (DMI) teşvik etmek için yem her zaman erişilebilir olmalıdır. Buzağılamadan sonra ineklerin kalsiyum dengesini korumalarının zor olabileceğini, dolayısıyla yeni doğum yapan ineklerin yaşadığı problemlere karşı savunmasız kalabileceklerini aklınızda bulundurun. En çok ihtiyaç duyulan süt verme döneminde oral bir takviye vermek, kandaki kalsiyum seviyelerini artırmaya yardımcı olabilir.

Veteriner hekimlerin yanında şimdilik bir kenara bırakırsak, süt çiftliklerinde çalışanlar nasıl destek olabilir?
Genel eğitim ve tazeleme eğitimleri vererek çalışanların uyum konusunda daima olabildiğince güncel bilgilere sahip olmasını sağlamalısınız. Çalışanlara işlerin nasıl doğru yapılacağını göstermek için zaman ayırın, deneyimli çalışanlara doğru prosedürleri hatırlatmak için ara sıra tazeleme eğitimleri organize edin ve çalışanların nedenleri anlamalarına yardımcı olun. Sürekli eğitim çalışan memnuniyetini ve yatırımını iyileştirebilir çünkü insanlar bir işi neden yaptıklarını anladıkları zaman uygulanan prosedürleri sürdürme olasılıkları daha yüksek olur. Protokolleri personelin çalışma alanlarına asmanızı da öneririm. Görseller ve şemalar çok açıklayıcıdır. Çiftlik çalışanlarının farklı eğitim seviyelerine sahip olduğunu da unutmayın. Protokolleri ve eğitimleri çalışanların anlayacağı bir dille aktarmak iletişimi geliştirecektir. Geri bildirim vermenin yanı sıra çalışanlarınızın söylediklerine kulak verin. Çalışanlara adil ve saygılı davranmak fark yaratır.

Bunlar çok değerli ipuçları. Üreme programları gerçekten bir bilim, değil mi?!
Kesinlikle! Son 25 yılda büyükbaş hayvanların üreme fizyolojisine ve etkin doğurganlık programları oluşturmaya dair anlayışımızda ciddi adımlar attık. Doğru ürünleri doğru dozda kullanmak, dahil doğurganlık programlarını destekleyen bilim hakkında temel bir anlayışa sahip olmak, protokollerin doğru şekilde uygulanmasına yardımcı olur. Pek çok senkronizasyon protokolü, tamamı hayvanlar tarafından doğal olarak üretilen bir veya daha fazla ürün gerektirir.

Çiftçiler bu üreme teknolojilerinden nasıl bilinçli, güvenli ve sürdürülebilir bir şekilde yararlanabilirler?
Veteriner hekiminizle çalışarak 70 - 80 günlük gönüllü bekleme süresini (VWP) takip edecek şekilde düzenlenmiş bir protokol oluşturun. Her sürünün ideal bir VWP süresi vardır. Bununla birlikte, yüksek verimli sürülerde VWP süresini 70 - 80 güne çıkarmak genellikle daha doğurgan bir rahim ortamı oluşturulması anlamına gelir. Ayrıca, inekleri önceden senkronize edin. Bu sayede VWP süresinin sonu itibarıyla daha fazla ineğin düzenli üreme döngüsüne ulaşması sağlanabilir. Bazı araştırmalarda süt veren ineklerin yaklaşık dörtte birinin VWP süresinin sonu itibarıyla henüz yumurtlamadığı belirlendi. Erken laktasyondaki negatif enerji dengesi veya rahimde kalan cenin zarları ya da metritis gibi rahatsızlıklar bu durumla ilişkili olabilir. Önceden senkronizasyon protokolleri, bu hayvanları düzenlemeye başlamanın iyi bir yoludur.

Ne kadar çok detay varmış! İneklerde başarılı üremeyle ilgili başka önemli konular var mı?
Haklısın! Detaylara dikkat etmek, üreme açısından çok önemlidir. Senkronizasyon protokollerine uymanın yanı sıra kızgınlık kontrolü de suni dölleme sonrası gebe kalmayan ineklerin erken teşhisi için kritik bir unsurdur. Gözle gözlem veya aktivite monitörleri ile rutin, planlı kızgınlık kontrollerini kapsayan bir protokol hazırlayın. Esas olarak, küçük kazançlara odaklanın. Bir senkronizasyon protokolünü veya yeni üreme teknolojilerini devreye almaya çalışırken bunalabilirsiniz. Ama bazen çözüm bir miktar kuyruk boyası alıp günde 20 - 30 dakika kızgınlıkların gözlemlemek kadar basittir. Bir doğurganlık protokolü seçme söz konusu olduğunda, standart bir yaklaşım yoktur. Her tesisin kendi yönetimine uygun bir şekilde ineklere, insanlara ve üreme programı bilimine öncelik vermesi gerekir. Dünyanın her yanında veteriner hekimler ve çiftçiler birlikte çalışarak ineklerimize en iyi bakımı sağlayabilir, büyükbaş hayvanlara öncelik vererek üreme programlarında başarılı olabilirler.